Bazen akvaryumlarda fakat daha sıklıkla bahçedeki havuzlarda, balığın derisinde sadece tek bir tür parazit olmadığını gözlemleyebilirsiniz. Mukoza zarı kalınlaşmış görünür ve mikroskobun altında pamuklu çubukla aldığınız örneği incelerken deri gözeneklerinde taşıyıcılar ve Costia, chilodonella, trichodina ve tetrahtmena gibi farklı türde protozoalar saptayabilirsiniz. İlk etapta balık zemine ya da sert objelere sürtünür, daha sonra filtrenin geri dönüş akıntısında durur, cansızca sallanır ve yüzgeçlerini sıkıştırır. Koi ve Japon balığında mukoza zarının kalınlaşması gri bir tabakayla başlar. Enfeksiyon ilerlediğinde, tabaka beyzımsı bir renge döner ve küçük paraçalar halinde dökülür. Son aşamada, balığın korunma ihtimali pek yoktur. Balık düzenli olarak gözlemlendiğinde enfeksiyon ilk aşamasındayken fark edilebilir ve daha fazla ilerlemesi engellenebilir. Deri enfeksiyonun tek nedeni olduğu sürece çoğu patojen aşağı yukarı aynı belirtileri gösterir. Ancak akvaryum balığındaki karma enfeksiyonun mukoza zarındaki düzensiz süt beyazı kalınlaşmış farklı boyutlardaki lekeler gibi belirsiz semptomları vardır. Patojen mikroplar deri üzerindeki yayılırken ve balık gittikçe güçsüzleşirken mukoza zarındaki düzensiz kalınlaşmalar neredeyse balığın tüm yüzeyini kaplar. İlk başta, balık su yüzeyinin hemen altında, sallanarak ve yüzgeçlerini sıkıştırarak yüzer; son aşamada ise cansız şekilde akvaryumuna zemininde yatar. Hastalık teşhis edildikten hemen sonra acilen tedavi edilmelidir. Deri sülükleri 10x büyüteçle görülebilir, fakat tek hücreli parazitleri saptamak için 40x büyütme sağlayan bir büyütece ihtiyacanız olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder